“Kuran’da şu yazıyor, bu anlatılıyor” gibisinden yazı /kitap yazmanın, yorum yapmanın kendine özgür bir niteliği var. Bu nitelik, anlatılan şeyin Kuran’ı zaten okuyor olmayanlarca neredeyse anlaşılmaması. Bu gerçekten tuhaf ve özgün bir kitap. Ve fakat kendini her türlü iftiradan, lekeden, çelişkiden koruyabilen bir kitap. Yalnızca yanına varıp “Anlat bana!” demeniz gerekiyor.
“Bu kafası karışık bir kitap, daldan dala atlıyor.” Ben de ilk okuduğumda öyle düşünmüştüm. Bakara Suresi’nin “ortaya karışık” bir özet olabileceğini düşünmüştüm. Öyle değilmiş… Çeviri kıyımından, İsrailoğlu yorumlarından yavaş yavaş arındıkça öyle olmadığı ortaya çıktı, çıkıyor. Aşağıda daldan dala atlıyormuş gibi görünen ve görece kısa bir surenin anlam bütünlüğünü görselleştirmeye çalıştım. Aynı zamanda yerlerinden kaydırılan kavramları Kitap’ın nasıl yerine getirdiğinin de küçük bir örneğini veriyorum. Ben sureleri böyle okumaya ve anlamaya çalışıyorum. Yazılarımı dikkatli okuyanlar bunu çoktan fark etmişlerdir. Kitap, kendisi hakkındaki iftiraları, boş sözleri, çeviri hatalarını veya olanaksızlıklarını, 600 sayfalık kusursuz bir bağlam olarak onarıyor. Yeterli zaman yatırımı yapana bu zamanının karşılığını veriyor. Bunu söyleyebilmek için her satırını, her cümlesini anlamış olmak gerekmiyor. Aşağıda örneğini verdiğim çalışmayı her sure için yapamıyorum mesela. Ancak okuyucudan gelecek geribildirime göre bunu yapabileceğim bir kaç sure daha var. Bu kılavuz, sureyi anlamanıza yardımcı oluyor mu? Veya daha önce okuyup anladığınız surede daha önce fark etmediğiniz yeni bağlantıları kurmanızı sağlıyor mu? Veya burada katılmadığınız vurgular, bağlantılar var mı? Veya hiç bir katkısı olmadı mı? Her türlü geribildirim şükranla karşılanacaktır.
(Resim dosyası çok büyük. Telefonlarda düzgün görünmeyebiliyor. Bilgisayarda bakmanızı öneririm.)
Güzel bir deneme olmuş, başarılar.