Kader ve Özgür İrade

Kader sorunu benim kafamı fazla kurcalamadı. Belki çözümünü bildiğimi düşündüğüm için, belki de çözemeyenlerin neyi çözemediklerini tam olarak anlamadığım için. Hangisi olduğuna yazıyı okuyup siz karar verin. Yazının sonunda hâlâ doyurucu yanıt alamadığınızı düşünüyorsanız Edip Yüksel’in İlginç Sorular kitabındaki açıklamasını okuyun. 1999 baskısında 27. sayfadan 48. sayfaya dek sürüyor. Yine de anlamadığınız olursa sorun, çürütmek istediğiniz olursa yazın. En doğru çözümü birlikte bulalım. Yazıyı pdf olarak indirebilirsiniz: Tıkla Okumaya devam et

“Herkes Ayrı Bir Şey Söylüyor, Kime İnanacağız?” (Kuran ve Eleştirel Düşünme –2)

Bir süre önce Kuran’da eleştirel düşünme konularıyla ilgili bir yazı yazmaya başladım. Yazı uzayınca bitiremedim (çoğunlukla öyle oluyor). Yazının ilk bölümlerini Uzak, İnsansı ve Zayıf Tanrı başlığıyla koymuştum. Bu aşağıdaki, eleştirel düşünme konularının devamıdır. Zamanım olursa üçüncü ve dördüncü bölümleri de yazacağım.

Yazıyı pdf olarak indirebilirsiniz: Tıkla

 Wordpress’in arayüzü gittikçe kötüleşiyor. Bundan sonra koyacağım yazılar böyle kötü görünecek. Benim kabahatim değil, kızmayın. Daha iyi bir blog sunucusu biliyorsanız önerilerinizi bekliyorum. Okumaya devam et

Cemaat

Bu yazıyı tektanrıcı bir cemaatin nereye ve niçin yönelmesi gerektiğiyle ilgili kısa bir özet olarak yazıyorum. Bunların açılımı ve gerekçeleri yapacağınız araştırmadadır. Evet, herkes aynı araştırmayı yapamaz, bu da cemaat olmanın gereklerinden biridir. Bu böyle bir kısır döngüdür. “Neden cemaat olunmalı” sorusunun yanıtı verebilmek için bile minyatür bir cemaat taslağı oluşturup araştırmak gerekebilir. Ben cemaat olamamış, bulamamış biri olarak belki başkalarına yardımı olur diye öğrenebildiklerimi paylaşıyorum. Kitapçıda yalnızca başaranların öykülerini bulursunuz. Oysa bu gerçeğin yalnızca küçük bir parçasıdır. Başaramayanlardan, hatta denememiş olanlardan da öğrenilecek şeyler olabildiğini eleştirel düşünürler bilirler.

Varsayımsal cemaatin, mecazi Nuh’un Gemisi’nin neden kurulması gerektiğini önceki yazılarımda tartışmıştım. Ne yapması gerektiğini belirleyen en önemli etmenleri ise burada kısaca sıralıyorum. Okumaya devam et

Müslüman Sinema

Burada modern toplumun “din” veya “dinler” algısının baştan aşağı yanlış olduğunu çok kez anlatmaya çalıştım. Bizim Kuran bilgisinden ve bilincinden uzak oluşumuz da bu birikimin bir sonucudur. Bazı kitaplar ve filmler vardır, “din kitabı yazıyorum” diye yazılandan, “dinî film çekiyoruz” diye çekilenden daha dinseldir, o yönde daha eğiticidir, düşündürücüdür, değiştiricidir. Zaten baktığımız her yerde iyi ve kötü, haklı ve haksız, güzel ve çirkin, tektanrıcılık ve çoktanrıcılık ayrımını görebilecek, bu çözümlemeyi hızlıca ve derinlemesine yapabilecek duruma gelmektir amacımız. Bu yönde kendini geliştirmek isteyenlere tavsiye edebileceğim filmlerden bir kaçını sıralıyorum. Bu bir “en sevdiğim filmler” listesi değildir. Kimseyi sinemaya ısındırmaya çalışıyor da değilim, sinema yüzde doksan dokuz oranında şeytanın salâtıdır. Bunlar bir anlamda bu kurala istisna sayılabilecek filmlerden bir kaçıdır. Filmlerin hepsini internette satılık veya izinli veya izinsiz kopya olarak bulabilirsiniz. Bulamadığınız olursa yazın. Ekleyeceğiniz olursa yazın. Okumaya devam et

Modern Hurafeler – 2: “Kölelik Bitti” (ve Kuran köleliği neden kaldırmadı?)

Okuma süresi: Birkaç gün…

Yazıyı pdf olarak indirebilirsiniz (21 sayfa): indir

“İslam’da kölelik” veya “Kuran’da kölelik var mı” gibi arama terimleriyle ulaşacağınız güncel yorumların, modern kitapların hemen hepsi yanlıştır. Çünkü bunlar köleliğin modern zamanlarda ortadan kalktığı varsayımıyla yapılan yorumlardır. Varsayım yanlış olunca çıkarımın yanlış olması kaçınılmazdır[1]. Zihnimizdeki her bir hurafe kalıntısı dünyayı ve eğer Müslüman olma gibi bir derdimiz varsa Kuran’ı doğru anlamamıza engeldir[2]. Okumaya devam et

Toplumsal Ayetler

Bu yazıyı Kuran’a kişisel gelişim programı muamelesi yapan, bireyci bir Müslümanlık aşılayan yorumculara ilaç olsun diye yazıyorum. Herhangi bir yardımlaşma teklifini veya toplumsal bir sorun için çağrı yapma gereğini “ben kendimden sorumluyum” rahatlığıyla geri çevirenler çevrelerine çok yanlış mesajlar veriyorlar. “Allah yardımcın olsun” diye bir “dua” yoktur. Sen yardım edersen Allah da eder. Allah bireylere ettiği yardımdan çok daha fazlasını toplumlara eder. Yardımlaşan iki kişi 1+1=2 etmez. Üç, beş, belki on eder (8:65).

Kuran’ın iki kapağı arasındaki bütün içerik toplumsaldır. Bu kitap, önceki kitaplar gibi bir kişiye, Ulak’a indirilmiştir. Ama ilgilisi bütün insanlıktır. Bu durumda teslim olmuş kişinin bireysel bir yol tutturmasından söz etmek olanaksızdır. Daha önce elçi gönderilen toplumlardan, yok edilen toplumlardan söz edilen her yerde konu toplumsal olarak işlenen suçlardır. Elçilerin yoldaşlarının başarılarından söz edilen her yerde konu toplumsal arınmadır. Yalnız kalmış tektanrıcıların örneği çok enderdir; onda da zaten kişi daha iyi bir topluma katılabilmenin yollarını arar (66:11). Okumaya devam et

Kuran’da Covid-19 (2)

Kuran, temiz kalmak isteyenlerin yardım çağrısıyla başlar. Çağrının hemen ardından “işte size yol gösterici kitap” diye başlayan ikinci surenin daha sekizinci ayetinde iyilik eder gibi görünmeye çalışarak kötülük eden aldatıcılardan söz edilmeye başlanır. “Bismillah” dedikten hemen sonra, 6300 küsur ayetten daha on beşincisinde başlayan bu tema altı yüz sayfa boyunca sürer ve kitabı kapatan sureler yine bu aldatıcıların oyunlarından Allah’a sığınma çağrılarıdır. Okumaya devam et