Kurancılık, “Kuran’a Sünnet’i eklemenin yanlış olduğu mesajı” olarak özetleniyorsa bu –her kimseler– Kurancıların başarısızlığıdır. Çünkü Yalnızca Kuran düşüncesi ancak ve ancak Kuran’a hiç bir şeyin eklenemeyeceği mesajını iletebilirse başarılı olabilir. E. Yüksel başta olmak üzere çoğulcu, hoşgörülü, barışsever, eşitlikçi, tarihselci İslam sürümleri yayınlamaya çalışanların “reformculuğunu” eleştirirken de bunu söylüyorum. Çünkü onlar Kuran’a şu kitabı değil, öbür kitabı ekliyorlar. Varılan yer yine aynı. Caner Taslaman ve arkadaşlarının yazdıklarını düşündüğüm Uydurulan Din Kuran’daki Din kitabını ilk çıktığında pek çok kişiye tavsiye etmiştim. Yavaş yavaş fark ettim ki bu ve benzeri yayınlar Kuran’ın çok önemli bir yanını, toplumsallığını atlıyor. Bu açığı kapatan kılavuz benzeri özlü bir kitaba rastlamadım ama bu mesajın verilmemesi bize çok pahalıya patlayacak. Kuran’a kişisel gelişim kitabı muamelesi yapanların “Kurancı İslam” mesajı verdikleri gibi çok yanlış bir algı oluşuyor. Oysa bunlar Kuran’a tıpkı hadis gibi, onun tersini öğreten, onla çelişen şeyleri ekleyerek ondan eksiltiyor, onun mesajını gideriyor, onu etkisiz elemana çeviriyorlar. Bilerek veya bilmeyerek; sonuç değişmiyor.
Hadisçi, sözgelimi Kuran’da zinanın cezasını açıkça görüyor. Ama Kuran’a eş koştuğu kitaplarda başka cezalar gördüğü için Kuran’ın cezası yerine onu uyguluyor. Kuran’a uymamış oluyor. Kurancı olarak bilinen kişi, Kuran’da zinanın cezasını açıkça görüyor. Ama Kuran’a eş koştuğu kitaplarda zina özgürlüğü gördüğü için Kuran’ın cezası yerine onu uyguluyor. Kuran’a uymamış oluyor. İkisi de Kuran’a uymamak konusunda uzlaşıyorlar! Durun, kavga etmeyin, siz kardeşsiniz!
Kurancılar, “Kuran’a eklediğimiz kitaplar bunlardır” diye açıkça ellerinde ciltler göstermedikleri için tanıyı böyle koyan, hakkını vererek eleştiren pek çıkmıyor. “Kurancı” adıyla anılması için bir yorumcunun Kuran’a herhangi bir doğrular kümesini kesinlikle güvenilir ve sorgulanamaz bir kaynak olarak eklememesi gerekiyor. Eleştirilemez davranışların yalnızca Tanrı’ya ait olması gibi, güvenilirliğinden kuşku duyulamaz doğruların yalnızca Tanrı’nın elçilerinden geliyor olması gerekir. Mesaja bir şey eklemenin çekiciliğine düşersek, eklediğimiz şey ne olursa olsun sonuç yanılgı ve hüsran olacaktır:
Hadis Kitabı Eklenirse
Kuran+Hadisçi: “Onca ayete rağmen hadis diye, Sünnet diye bir kaynağın var olduğuna inandık. Hangisinin sahih, hangisinin uydurma olduğu konusunda uzlaşamadık ama Kuran’a bunların ekleneceği konusunda uzlaştık.”
Çoğulculuk Kitabı Eklenirse
Kurancı: “Onca ayete rağmen biz Kurancılar zinacıya kırbaç vurup vurmayacağımız konusunda uzlaşamadık, zaten zinanın serbest olması gerektiğine inananlar da var, en iyisi gelin zinayı serbest bırakmakta uzlaşalım.”
Hümanizm Kitabı Eklenirse
Kurancı: “Onca Kuran ayetine rağmen, üstelik Tevrat gözümüzün önündeyken Tevrat’ın bozulduğu konusunda anlaşamadık. En iyisi gel, bütün dinlerin eşit derecede doğru oldukları konusunda anlaşalım.”
Feminizm Kitabı Eklenirse
Kurancı: “Yüzlerce ayete, açıklamaya, örneğe rağmen Kuran’da kadınla erkeğin eşit tutulduğunu kanıtlayamadık. En iyisi feministler ne diyorsa onu yapalım, zaten onlar eşitliği hepimizden iyi biliyorlar.”
Barışseverlik /Anti-militarizm Kitabı Eklenirse
Kurancı: “Apaçık savaşmayı buyuran ayetlerin kimle, ne için savaşmamızı istediği konusunda uzlaşmak işimize gelmedi, gelin en iyisi savaş buyruğunu yok saymak konusunda uzlaşalım.”
Seküler Demokratik Kapitalizm Kitabı Eklenirse
Kurancı: “Altı yüz sayfa boyunca Allah’ın sistemini kurmayanların helak olduğu anlatıladursun, birbiriyle çeliştiğini düşündüğümüz ayetler konusunda uzlaşamadık, onun için yalnızca “dinde zorlama yoktur” olanı üzerinde uzlaşmış gibi yapalım ve sekülerliği Kuran’a ekleyelim.”
Özgürlükçülük Kitabı Eklenirse
Kurancı: “Kuran’ın ne olduğu konusunda uzlaşamadık ama Kuran o kadar güzel bir kitap ki uzlaşmamız da gerekmiyor. Herkes dilediğine inanmakta özgürdür. Ben Kuran’ın bir kişisel gelişim kitabı olduğuna inanıyorum, bundan başka inançların Kuran’a uygun olmadığına inanıyorum. Faizin yasak olduğuna inanabiliriz ama bu yasağı içimizde yaşamamız ve dışarıya yansıtmamamız, böylece özgür olmamız gerekiyor.”
Bireycilik Kitabı Eklenirse
Kurancı: “Yukarıdakiler gibi, hiçbir şeyde uzlaşamadığımız için Kuran’ın benliğimizde ve tapınakta, “bireysel planda” yaşanması konusunda uzlaştık. Kuran bağlılarının bir sivil toplum girişimi, bir cemaat veya bir komün kurmalarına izin verilmemesi konusunda uzlaştık. Kuran’a aykırı olması koşuluyla herhangi bir yasayı toplum yasası yapmak konusunda uzlaştık.”
Şimdi kendinizi Kuran’ın öğretisine, İslam’a düşman, iyiliğe düşman, egemen olmaya çalışan Batılı yöneticilerin veya herhangi bir kötü adamın yerine koyun ve biraz düşünün. Böyle bir ortamda Kurancıları mı desteklersiniz, hadisçileri mi?