Kuran’ın ve namazın Türkçesi, 1990’larda ana akım basın-yayında tartışılmış ve sonradan unutulmuş bir konu. Kuran’ın geleneğin sınırlamalarına uyulmadan yorumlanması yolunda hareketliliğin olduğu bugünlerde yeniden canlanması olasıdır. Konuyu çok yönlü olarak tartışabilecek bilgi ve fikirle donanmak isteyenlere ekteki kitapçığımı okumalarını öneririm. Kitapta Kuran’ın Türkçesinin olabilirliğini, işlevini, yararlılığını tartışıyorum. Ardından tam ortasında Kuran’ı bulundurması gereken bir ayin /tören /uygulama /görev olan namazın Türkçe olması gereğini -olabileceğini değil, olmak zorunda olduğunu!- sunuyorum. 2012’de kısa bir kitapçık olarak yazmaya başlamıştım. Ancak konunun tarihsel yönüne de dokunmak gerektiği için kitap boyutlarına ulaştı. Olabildiğince kısa ve özlü yazmaya çalıştım. Kısa kalması için konuyu çevreleyen ve ilgilendiren yan konuları kapsam dışı tuttum. Yazdırıp ciltlemek üzere ayarlanmıştır. Bana bilgi vermek koşuluyla çoğaltabilir ve kopyalayabilirsiniz. Eleştiri dışında bir borcunuz yoktur.
Okumaya devam et →