“Aydınlanma, insanları bir anda sevgisiz, yıkıcı, acımasız, yabanıl sürülere dönüştürebilen usdışı, bilimdışı, gerçekdışı, karanlık boş inançların tutsaklığından kurtarıp, gerçeğin ışığında yürüyen, özgür, bağımsız, eleştirel düşünceli, barışçıl, iyicil, sevecen bireylere dönüştürme çabasıdır. Binlerce yılda yığınların beynine işlenen boşinanlar, öyle inatçı, öyle direngendir ki, bunların kısa süreli çabalarla toplumsal bellekten kazınması olanaksızdır. Dinsel Aydınlanmayı uzun soluklu bir devrim ve çilelerle dolu bir süreç olarak kavramamız gerekiyor.” Okumaya devam et