Bekleme odasındaki su sebilinden su almıştım. Yanımdaki sehpada boş kullan-at plastik bardağı gören sekreter çöpe atmak için davrandı. “Atmayın, kullanıyorum” deyince alaycı bir gülüşle “Yenisini alırsınız?” dedi. Kullan-at bardağı iki kez kullanma fikri gözüne gereksiz göründü. Sekreter benim yaşlarımda, okumuş, aklı başında biri. Plastik bardakların sonsuz bir kaynaktan geldiğini düşünüyor olamaz. Sorsam, plastik bardakların değil, hiçbir tüketim nesnesinin sınırsız bir kaynaktan geldiğine inanmadığını ve çöpleri için de sonsuz depolama olanağı olmadığını söyleyeceğine eminim. Davranışı ile inandığını sandığı şey arasındaki çelişkinin ayırdında olmadığına, yani bu yanıtı içtenlikle vereceğine eminim. Peki, bu davranışını nasıl açıklarız? Plastik bardakların ve çöp alanının sonsuz olduğuna inansaydı yine aynı umursamaz davranışı gösterecekti. Öyleyse bir karar vermeliyiz: Sekreterin ağzıyla söylediğini göz ardı edip sonsuz plastik bardağın varlığına inandığını kabul etmek zorundayız.
Benim anladığım, Kuran’a göre sekreter buna inanıyor. Okumaya devam et