Sık yaşadığım bir durum: Kuran’ı yorumlayan bir yazar veya konuşmacı, çalışma alanındaki yetkinliğiyle yaptığı çıkarımların yanına bilimle veya kültürle veya öteki dinlerle ilgili öyle bir yanılgı ekliyor ki “çok yazık!” demekten kendimi alamıyorum. Veya nitelikli ürününü öyle kötü bir dil ambalajına sarıyor ki sıradan bir okurun kullanıp yararlanması olanaksız. Veya öyle can alıcı saptamalarda bulunuyor ki, kitabın kaynakçasını açıp baktığımda Avrupa dillerinde tek bir kaynak göremeyince “Bir de yabancı dil bilseydi kim bilir nasıl bir kitap olacaktı!” diye hayıflanıyorum. Veya toplumun var olmasını sağlayan fizik ve matematik yasalarından habersiz olduğu için iyi öğrendiği kuramı uygulamaya çevirmeye çalışırken olmadık potlar kırıyor. Okumaya devam et
kurancılık
“Muhammed Postacı mıydı?”
Kuran’ı, yanına mezhep kitaplarını koymadan, anlamını gelenekçi yorumların sınırlamalarına maruz bırakmadan, bugün iniyor gibi anlamak gerektiğini savunanların sayısı artıyor. Buna karşılık, karşıt görüşün sıkça yönelttiği “Peygamberin örnekliğine gerek yoksa Muhammed Postacı mıydı?” sorusuna verilmiş gerçek bir yanıta rastlamadım. Bu kısa yazıda bunu deniyorum. Yazıyı aynı zamanda Neden Yalnızca Kuran? kitapçığımın içine bir alt başlık olarak ekledim. Eleştirenden Allah razı olsun. Okumaya devam et