“İkiz kule saldırılarından beri Müslümanlara potansiyel terörist gözüyle bakılan Amerika’da, bu Mevlana nasıl bu kadar popüler olabildi sanıyorsun?”
Yolum düştüğünde uğradığım kitapçının “din” reyonu büyüdü, çünkü sonradan yanına ayrı bir “tasavvuf” bölümü eklediler. Çünkü tasavvuf kitaplarının sayısı son yıllarda patladı. Atatürkçülük ve bilimsel düşünce, özgürlük gibi batı uygarlığının yücelttiği kavramlar ve değerler gözden düştükçe tasavvuf ve hurafe göze girdi. Türkler kavramları birbirine o denli karıştırdılar ki, aslında şu son yazdığım cümle aynı zamanda hem bütünüyle yanlış, hem de doğru. Öyleyse kavram bulanıklığına meydan vermemek için yerlerinden kaydırılmamış sözcüklerle anlatayım. Okumaya devam et