Karadeniz’de bir kasabanın nahiye müdürü, on sekiz yıldır yürürlükte olan Türkçe ezan yasasını kararlılık ve inançla uygulamaktadır. 1950’deki seçimi Demokrat Parti kazanmıştır ve halk merakla DP’nin ilk icraatının Türkçe ezan yasasını kaldırmak olacağını tahmin etmektedir. Okumaya devam et
türkçe kuran
“Türkçe Namaz Olmaz”cılar
Salgın gerekçesiyle camilerde cemaatle namaz kıldırılmaması ve umrenin kapatılması aslında insanların dinsel törenlerle ilgili düşünmeye başlamaları için iyi bir vesile idi. Cemaatle namaz kılabilmek için kimsenin bedenini camiye taşıması gerekmediğini, zorunlu durumlarda televizyon, radyo, görüntülü veya sesli cep telefonu bağlantısıyla da cemaate girebileceğini fark eden kaç kişi çıktı, bilmiyorum.
Mescitte yan yana durmanın bir işlevi, mantıksal bir nedeninin olması gerektiğini, her toplantı gibi bunun da bir toplantı olduğunu anlayan oldu mu, bilmiyorum. Okumaya devam et
Arapça Sözcük Denkliği ve Anlam Kıyımı
Kuran’la ilk tanışmamız ne ‘hoca’da olur, ne camide, ne de ‘Kuran Kursu’nda. Bunların Kuran’la ilgileri yoktur. Kuran’la ilk tanışmamız onun çevirisiyle (veya mealiyle) olur. Kimi okur, çelişkiler bulur, vazgeçer. Kimisi de terimlerle dolu olduğu için anlaşılmaz bulur. Kuran’ın bütününü veya bir parçasını çevirenlere veya onun üzerine yorum yapanlara anlatmakta zorlandığım bir konu var:
Arapça kökenli Türkçe sözcüklerin anlamları, Arapça orijinallerine denk değildir! Okumaya devam et