Laiklik – Şeriat Karşıtlığı Üzerine: “Senin Dinin Sana” Mı?

Yazıyı pdf olarak indirebilirsiniz: Tıkla

İzzet Güllü adlı psikoloğun kitabından haberdar olunca ve blogunda kısa bir zaman geçirince akıllıca bir şeyler söylüyor izlenimi edindim ve daha fazla okumaya karar verdim. Karşıma aşağıdaki yazı çıktı.

https://web.archive.org/web/20240221094632/https://www.izzetgullu.net/?Syf=22&Mkl=1257997&pt=%20%C4%B0zzet%20G%C3%9CLL%C3%9C&T.C-Devleti-Tehecc%C3%BCde-Kalkm%C4%B1yor

Bu yazı ne yazık ki bu yazarın söyleyeceği en iyi sözlerden biri değil. Çalakalem yazılmış ve beni düşünmeye zorlayan hiçbir şey bulamadım. Yine de güzel renkli, parlak bir çakıl taşı bulmuş gibi oldum çünkü laiklik savunucularının başvurdukları birinci düzey safsataların, sık yaptıkları göndermelerin çoğunu bir arada içeriyor gibi. Bundan dolayı satır satır eleştireceğim.

Okumaya devam et

Din Nedir – 2: Sekülerlik

Bu yazımı “Dinden Boşalan Yer” ve “Yine İlgilen Ama Hobi Olarak” yazılarıyla birlikte okumanızı tavsiye ederim. Bu yazı aynı zamanda “Eş Koşma Örnekleri” yazısının devamıdır. Pdf dosyasını buradan indirebilirsiniz:

Not: 90. sayfada “Dinle ilgilenmemek veya dinsiz olmak diye bir şeyin olamayacağı” cümlesi “…olabileceği” olarak düzeltilmeli. Önemsiz başka düzeltmeleri daha sonra yapacağım kapsamlı bir güncellemeye bıraktım. Bu düzeltme önemli olduğu için yazıyorum.

Okumaya devam et

“Yine İlgilen Ama Hobi Olarak…”

Gelenekçi din algısı, din kavramını yaşamın tümünü açıklayan sonsuz kapsayıcılıkta bir öğreti veya bütün kuralların üzerinde bir hukuk ilkesi olarak değil, parçayı açıklayan ve bütünü bireysel deneyime ve bilgi birikimine bırakan bir özel ilgi alanı durumuna düşürmüş. Yaşamın her alanında yaşanan ahlaki çıkmazları veya geniş gri alanları gelenek dinlerinin bilenlerine (örneğin “hoca”lara) sorduğumuzda aldığımız –veya aslında alamadığımız– yanıtlar bu yitikliği göz önüne seriyor. Okumaya devam et

“Gayba İnanmak”

-I-

Doğayı gözleyip onu yöneten (veya onun içine gömülü olan veya onu var eden, nasıl ifade ederseniz edin) yasaları keşfetme süreci kökten kusurludur. Kusurlu demek, yanlış veya gereksiz olduğu anlamına kesinlikle gelmiyor. Kusursuz veya tam olmaktan uzak olduğu anlamına geliyor. Bilimsel yöntem kısaca şöyle işler: Okumaya devam et